7 Ekim’de başlayan İsrail zulmü aylardır aralıksız devam ediyor. Ortadoğu’da yeni bir dönemin başlangıcı sayılan bu tarihten bu yana uluslararası toplum İsrail zulmünün önüne geçemedi. Bu noktada operasyonlarına yeni bir kapsam belirlemeye çalışan Tel Aviv yönetimi, dün Gazze’ye yönelik yeni planını oluşturdu. İsrail Savaş Kabinesi dünkü oylamayla Gazze ile ilgili önemli kararlar aldı. Bu kararlardan en şaşırtıcı olanı ise İsrail güçlerine Gazze Şeridi’ndeki faaliyetlerinde “süresiz” özgürlük tanınması…
REHİN DEĞİŞİMİ İÇİN ÖNEMLİ ADIM
İsrail ile Hamas arasında, Kasım 2023’tekine benzer bir ateşkes ve rehine değişimi anlaşması için Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunda devam eden müzakereler kapsamında İsrail savaş kabinesi, Fransa’nın başkenti Paris’e bir ekip gönderme kararı aldı.
Times of Israel’in haberine göre karar henüz resmi olarak doğrulanmasa da İsrail istihbarat teşkilatı Mossad’ın başkanı David Barnea başkanlığındaki bir heyetin Paris’e gönderilmesi bekleniyor.
İsrail’in bu kararı, Beyaz Saray’ın Orta Doğu ve Kuzey Afrika koordinatörü Brett McGurk’un İsrail ziyareti sonrasında alındı. Beyaz Saray ulusal güvenlik sözcüsü John Kirby, McGurk’un İsrail’deki görüşmelerin “yapıcı” olduğunu ve Washington’un “uzun süreli bir duraklama için rehine değişimi konusunda bir anlaşma sağlamak için her şeyi yapmaya kararlı” olduğunu söyledi.
YEREL YÖNETİMDEN GAZZE TEKLİFİ
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun güvenlik kabinesine sunduğu belgede, Gazze’nin çatışma sonrası yönetimi için “yerel yetkililerin” atanması öneriliyor. Bu belge, Hamas’la bağlantısı olmayan ve sivil meseleleri terörizmi destekleyen yapılarla ilişkilendirmeyen yerel yöneticilerin atanmasını öngörüyor.
Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas’tan doğrudan bahsedilmiyor, ancak belgede kendisinin veya Filistin Yönetiminin çatışma sonrası sürece dahil olduğunu öne sürmeye yönelik bir girişimde bulunulmadığı görülüyor.
İSRAİL’E GAZZE’DE ‘SÜRESİZ ÖZGÜRLÜK’
İsrail Başbakanlığından yapılan açıklamada, sunulan belgede yer alan ilkelerin “kamuoyunca kabul edilmiş” ilkeler olduğu ve bu belgenin “Gazze’nin savaş sonrası yönetimine ilişkin gelecekteki tartışmaların temelini oluşturacağı” belirtildi.
Netanyahu’nun hükümete sunduğu plana göre İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), savaşın ilk aşamada temel hedefleri olarak belirlenen “Hamas ve İslami Cihad”ın askeri kapasitesinin ve hükümet altyapısının ortadan kaldırılmasını hedefleyecek. Rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze Şeridi’nden uzun vadeli bir saldırının engellenmesi amacıyla, güvenlik tehdidi ortadan kalkana kadar Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına devam edilecek.
Belgede “IDF’nin, terör eylemlerinin yeniden ortaya çıkmasını önlemek için Gazze Şeridi’ndeki faaliyetleri konusunda süresiz özgürlüğe sahip olacağı” belirtiliyor ve İsrail’in Gazze Şeridi’nin Filistin tarafında bir güvenlik tampon bölgesi oluşturmayı planladığı belirtiliyor.
Belgede ayrıca Mısır sınırına ilişkin planlar da yer alıyor. Bu bağlamda Mısır ve ABD’nin sınırda kaçakçılığın önlenmesi için “mümkün olduğunca” iş birliği yapacağı belirtiliyor. Planın bir diğer hükmü ise Gazze’nin “tamamen askerden arındırılması” ve bu hedefe ulaşmanın sorumluluğunun İsrail’e ait olması.