Real Economy bu hafta sağlık ve güvenlikle ilgili iş yerlerinde alınan tedbirleri ve uygulamaları konu alıyor.
Christa Sedlatschek: Avrupa’daki yöneticilerin yüzde 80’i bu sorunların farkında ancak şirketlerin sadece yüzde 30’u bununla ilgili önlemler alıyor. Örneğin psikolojik risk konusunda alınan önlemlerin az olduğunu görüyoruz. Her 10 çalışandan dördü, şirketlerin bu konuyla doğru dürüst ilgilenmediğini söylüyor.
Maalesef sağlık ve güvenlikle ilgili tedbirleri hep ihmal ediyoruz. Yolda, iş yerinde ya da mutfakta… Ancak bu tedbirler ekonomik büyüme için önemli bir faktör…
Bu hafta İspanya’ya giderek kısaca OSHA olarak bildiğimiz Avrupa Sağlık ve Güvenlik Ajansı’na konuk olacağız. Sağlık ve güvenlik tedbirleri konusunda sanayinin yaşadığı büyük sorunları yakından inceleyeceğiz.
Daha sonra Belçika’ya giderek şirket ve işçilerin zor çalışma koşullarına bedensel ve zihinsel açıdan hazır olmak için yaptıkları yeni uygulamaları yakından irdeleyeceğiz.
Amaç, her türlü sağlık ve güvenlik tedbirine dikkat ederek rapor alıp işe gelmeme durumunu önlemek…
Sağlık ve güvenlikle ilgili her türlü tedbir, yeteneklerimizi iş yerinde tam olarak kullanmamızı sağlayarak bedensel açıdan bizi koruyor. Ayrıca vücudumuzun genel sağlık durumunu da devam ettirmemize yardımcı oluyor.
Peki bu tedbirlerin ekonomik büyümeyle tam olarak ilgisi nedir? Birlikte izliyoruz.
Philip’in bir et firması var ve yanında 25 kasap çalışıyor. Hazırladığı et ürünleri özel ve katma değeri çok yüksek.
Vergisini ödüyor ve sattığı ürünlerle ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor.
Ancak iş yerinde, sağlık ve güvenlikle ilgili tedbir alınmıyor. Çünkü Philip bunun çok pahalı olduğunu düşünüyor.
Bu sebeple kaza ve hastalık oranı artıyor. 25 kişiden her gün 2 ya da 3 kişi hep rapor alıyor.
Bu sebeple firmanın üretim gücü azalıyor. Philip çalışanlarının tazminat ve sağlık masraflarını ödemek zorunda kalıyor.
Philip ayrıca makine bakım giderleri ve tren işçileri için de ödeme yapmak zorunda… Bu zaman ve para kaybı demek…
Bu sebeple müşteri kaybına uğruyorlar ve işçilerin morali bozulduğu için üretkenlikleri azalıyor.
Hasta ve sakat işçilerin gelirleri ve doğal olarak refah seviyeleri düşüyor.
Bu sebeple işçilere bakan aile ve arkadaşlarının yükü artıyor.
Tedavi maksadıyla işçiler mali destek aldığı için bu durum ekonomiye de yük oluyor.
Fiziksel olarak iş yükünü kaldıramayan çalışanlar, işten ayrılıyor ve bu sebeple devletin sigorta harcamaları da artıyor.
Bu sebeple toplum ve ekonomi de üretkenlik azaldığı için Philip gibi şirket sahiplerinin ekonomik büyümeye katkısı azalıyor.
Avrupa’da iş yerindeki kazalardan dolayı yıllık 83 milyon iş günü kayboluyor… Bu sebeple çalışanların yüzde 75’i bir gün, diğer yüzde 25’i ise bir aydan fazla rapor alıyor.
Bu sebeple ortaya kayıp 367 milyon gün ortaya çıkıyor. Bu da, üretkenliğin büyük oranda azalması anlamına geliyor.
Bu sebeple Avrupa Sosyal Fonu’nun desteğiyle 2014 ila 2020 yıllarında sağlık ve güvenlik önlemlerini artırmak için yeni bir stratejik hamle atıldı. Hızla yaşlanan nüfus içerisinde iş yeri temelli hastalık ve kazaları önlemek amacıyla artık mevcut kurallara daha fazla dikkat çekilecek.
Monica Pinna, İspanya’nın Bilbao şehrindeki Avrupa Sağlık ve Güvenlik Ajansı’na giderek konuyu daha yakından araştırdı.
Mesleki kazalar Avrupa’daki ekonomi üzerinde hala büyük bir yük. 2000 yılında bu durumun maliyeti 55 milyar Euro olarak hesaplandı. Şu anda da bu rakam hala çok yüksek. Özellikle inşaat gibi kazaların çok olduğu sektörlerde bu oranı azaltmak ekonomiye büyük katkı sağlayacak.
2012 yılındaki ölümcül kazaların yüzde 26.1’i bu sektörde gerçekleşti. İspanya’daki rakamlar hala endişe verici…
Enrique Corral, İnşaat Alanı Genel Müdürü: ‘‘Maalesef 2013, 2014 ve 2015 yıllarında durum daha da kötüye gitti. Her 100 bin işçi arasında 5.000 kaza yaşandı. Son verilerde bu rakam 6.500’ün üzerindeydi.’‘
2012 yılında Avrupa’da 2.5 milyon işçi hafif kazalar geçirerek rapor aldı. Yaklaşık 3.500 tane de ölümcül kaza yaşandı.
‘‘Kısaca her 100 bin işçiden 2.44’ü ölümcül kazaya kurban gitti. Ülkeler arası bu oranın değişmesi de dikkat çekici. Örneğin Polonya’da bu oran yüzde 5’in üzerindeyken, Almanya, Danimarka ve Hollanda gibi ülkelerde yüzde 1’in altında…’‘
Birçok araştırmaya göre iş yerinde yaşanan mesleki kazalar ülke ekonomilerine ve iş sektörlerine büyük bir yük getiriyor. Avrupa Sağlık ve Güvenlik Ajansı müdürüyle Bibao’da konuştuk.
Christa Sedlatschek, AB OSHA Başkanı: ‘‘Avrupa’daki her ülkenin kendine ait bir hesaplama sistemi bulunuyor. Örneğin Almanya… Bu ülkede güvenlik ve sğlık tedbirleri için 90 milyar Euro harcanıyor ve bu rakam gayri safi milli gelirinin 3.2’sine tekabül ediyor.’‘
‘‘Dünyada iş kazalarının gayri safi milli gelirlere oranı yüzde 4 civarında… Avrupa’da bu oran yıllık 2.6 ile 3.8 arasında…’‘
Yeni yapılan araştırmalar sağlık ve güvenlik için yapılan harcamaların artık masraf olarak görülmediğini ortaya koyuyor. Bu iş için 1 Euro yatırım yapmak, 2.2 Euro olarak geri dönüyor.
Bilbao’daki bu çalışma alanı Visesa adlı bir kamu şirketine ait… Sağlık ve Güvenlik departmanı başkanı bu konuya yatırım yapmanın öneminden bahsediyor.
Maite Prieto, Sağlık ve Gğvenlşk Departmanı Müdürü: ‘‘Bu çalışma alanında sağlık ve güvenlik için iki senede 288 bin Euro harcıyoruz. Güvenlik için harcadığımız meblağ, üretim aşamasında yaşanabilecek riskleri en aza indiriyor. Örneğin bu iş sahasında üretimi durdurmak günlük 3.500 Euro zarar etmek anlamına gelir.’‘
Avrupa’daki kurallar belli bir çerçeve çizse de uygulamalar ülke, sektör ve şirketin büyüklüğü bazında değişkenlik gösteriyor. İspanya’da bu konuda yaşanan zorluklar diğer ülkelerdeki duruma da ışık tutuyor.
Maite Prieto, Sağlık ve Gğvenlşk Departmanı Müdürü: ‘‘İspanya ekonomisinin büyük bir kısmını küçük ve orta ölçekli işletmeler oluşturuyor. Bu küçük firmaların güvenlik ve sağlık departmanı da bulunmuyor. Bu sebeple sağlık ve güvenlik alanında ne yapılması gerektiğini kimse bilmediğinden bu gerekli yaptırımlara uyan pek olmuyor.’‘
Kazalara ek olarak, Avrupa’daki iş yerlerinde tehlikeli kimyasal maddelerin bulunması, kansere yakalanma oranını da büyük ölçüde artıran bir unsur.2000 yılında bu hastalıklar sebebiyle 152 bin işçi hayatını kaybetti. Bu durum büyük oranda ek maliyete sebebiyet veren erken emeklilik, nitelikli iş gücü kaybı, yüksek sağlık giderleri ve ekstra sigorta masrafları ortaya çıkarıyor.
Christa Sedlatschek, AB OSHA Başkanı: ‘‘İngiltere’de mesleği yüzünden kansere yakalanan hastaların sağlık giderleri milli gelirin yüzde 1’ine tekabül ediyor.’‘
Avrupa’daki işçilerin en az yüzde 8.6’sı son 12 ayda işle ilgili bir sağlık sorunu yaşadı. Bu da yaklaşık 23 milyon insan demek… Ayrıca eklem rahatsızlıkları stres, depresyon ve gerginliğe sebebiyet veriyor.
Avrupa’da her beş kişi akıl sağlığı sorunları ve psikolojik nedenlerle işten ayrılıyor ya da işini değiştiriyor. Bu gibi sebeplerden dolayı rapor alma oranı iki kat artıyor ve mesleki kaza rakamları da beş katına çıkıyor.
Bu durum her sene 240 miyar Euroluk bir fatura çıkarıyor. Bu rakamın yüzde 43’ünü tedavi masrafları ve yüzde 57’sini de üretim kaybı oluşturuyor.
Bu sebeple Belçika’ya giderek, refah seviyemiz adına şirket ve çalışanların ne gibi uygulamarda bulunduğunu araştırıyoruz.
İş yüküne bağlı stres ve psikolojik risk faktöründen dolayı yıllık çalışma günlerinin yaklaşık yarısında kayıp yaşanıyor. Stres, depresyon ve aşırı yorgunluktan dolayı işe gitmeme oranı Avrupa’da giderek artıyor. Hatta, işe üç günden fazla gelmemeye neden olan en büyük ikinci sorunu, artık bu gibi mental hastalıklar oluşturuyor.
François Richir, Siemens, Ürün Bölümü Müdürü: ‘‘Strese sebep olan nedenler değişiklik arz ediyor. Örneğin müşteri ya da mesai arkadaşlarınızın yardıma ihtiyacı olduğu zaman size gelen bir telefon sizi tedirgin edebiliyor. Bu sebeple telefonda aldığınız haberi düşünmek ve aynı zamanda da ofiste yetiştirmeniz gereken işlerle ilgilenmek sizi strese sokuyor.’‘
‘‘Avrupa’daki firmaların yüzde 30’unda çalışanlar için bu stresli anları paylaşmak bir tabu meselesi… Bu da, psikolojik hastalık riskinin en büyük nedenlerinden biri… Şirket ne kadar büyükse, bu risk de o kadar artıyor.’‘
Ancak Belçika’daki Siemens firmasında durum biraz farklı… Sağlık ve güvenliğin yanı sıra şirket, çalışanların hayat standartlarını da riske etmiyor. Firma çalışanlarının stres ve psikolojik riski konusunda yaptığı çalışmalar sebebiyle, Avrupa Güvenlik ve Sağlık Ajansı’ndan ödül almış.
Patrick De Bouver, Siemens Sağlık ve Güvenlik Müdürü: ‘Zinde mesai’ adlı program, çalışanlarımızın daha sağlıklı ve stressiz bir yaşama sahip olması için başlattığımız bir uygulama… Sağlık, beslenme ve antrenman dışında ayrıca psikolojik ve zihinsel konularda da programlarımız var.’‘
François bu şirketin Belçika’daki 1.500 çalışanından sadece biri… Haftalık antremanını iş yerinde yapıyor. Sadece karın kasları için değil, stres yönetimi konusunda da danışmanlık desteği alıyor. Şirket, 2013’ten beri üç sene içerisinde bu alanda 500 bin Euro harcama yaptı.
Patrick De Bouver: ‘‘Neden bu uygulamayı başladık ve üç sene sonra ne elde ettik? Bunu anlatmak gerçekten de zor.’‘
euronews: ‘‘Neden şirket yatırım yapmalı?’‘
Patrick De Bouver: ‘‘İnsanların hayat standartlarını yükseltmeye çalışmak ister inanın ister inanmayın, hem çalışanlar hem de şirket adına gerçekten de işe yarıyor.’‘
Avrupa’daki işçilerin yüzde 52’sinden çoğu, her ay en az bir cumartesi günü çalışmak zorunda kalıyor. Bunun yanında çalışanların yüzde 45’i, işlerini yetiştirmek için boş zamanlarında mesai yapmak zorunda olduğunu, diğer yüzde 3’ü ise bunun sıradan bir hal aldığını belirtiyor.’‘
Şimdi Bilbao’daki Avrupa Güvenlik ve Sağlık Ajansı’na tekrar geri dönüyoruz. Acaba Avrupa’daki bu problemle ilgili yapılabilecek diğer çalışmalar neler?
Christa Sedlatschek, AB OSHA Başkanı: ‘‘Avrupa’daki yöneticilerin yüzde 80’i bu sorunların farkında ancak şirketlerin sadece yüzde 30’u bununla ilgili önlemler alıyor. Örneğin psikolojik risk konusunda alınan önlemlerin az olduğunu görüyoruz. Her 10 çalışandan dördü, şirketlerin bu konuyla doğru dürüst ilgilenmediğini söylüyor.’‘
Brüksel, Avrupa’daki yasal çalışma standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor. Bugüne kadar Avrupa’daki şirketlerin sadece yarısından biraz fazlası psikolojik risk konusunda yeterli bilgiye sahip olduklarını belirtmiş. Ancak sağlıklı bir çalışma ortamı sağlanması açısından bu önemli bir konu.
İş yerinde sağlık ve güvenlik… Bazıları bu konularla hiç ilgilenmese de ekonomi açısından çok önemli…
Real Economy gelecek hafta şehirde yaşayan ve maddi zorluk çeken insanların uyum sorununu konu alıyor.