Sıcaklıklar rekor kırmaya devam ediyor. Avrupa Birliği'nin (AB) Copernicus uydu izleme sisteminden yapılan ölçümlere göre Ocak 2024, tarihteki “en sıcak Ocak ayı” olarak kayıtlara geçti.
Küresel ısınmayla mücadele için “Güneş ile Dünya arasında yüzen şemsiye” fikri bilim dünyasında giderek yaygınlaşan bir konu haline geliyor.
Bu fikri destekleyen bilim insanları, bu “dev şemsiyenin” küçük ama önemli miktarda güneş ışınımını engelleyeceğini söylüyor ve radyasyonun yüzde 2'si bile korunsa bunun gezegeni 1,5 santigrat derece soğutmaya yeteceğini hesaplıyor.
Utah Üniversitesi liderliğindeki yeni bir çalışma, tozun derin uzaydaki dağılımını araştırırken, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki bir ekip de “uzay kabarcıklarından” oluşan bir kalkanın oluşumunu araştırıyor.
Geçen yıl Hawaii Üniversitesi Astronomi Enstitüsü'nden gökbilimci Istvan Szapudi, bir asteroide büyük bir güneş kalkanı takmayı önerdiği bir makale yayınladı.
Son olarak Technion-İsrail Teknoloji Enstitüsü'nde fizik profesörü ve Asher Uzay Araştırma Enstitüsü müdürü Yoram Rozen liderliğindeki bilim adamları da gölgenin bir prototipini oluşturmaya hazır olduklarını söylüyorlar.
New York Times'a konuşan Dr. Rozen, gerekli miktarda güneş ışınımını engellemek için gölgenin yaklaşık bir milyon mil kare, yani Arjantin büyüklüğünde olması gerektiğini söyledi.
Ancak Rozen, bu büyüklükteki bir yelkenin en az 2,5 milyon ton ağırlığında olacağına, bunun da uzaya fırlatılamayacak kadar ağır olacağına dikkat çekiyor.
Bu nedenle Rozen ve ekibi çok sayıda “küçük gölge” projeksiyonu üzerinde çalışıyor. Bu perdeler ışığı tamamen engellemeyecek, bunun yerine Dünya'ya hafif dağınık bir gölge düşürecek.
Bu fikir ilk olarak 1989 yılında mühendis James Early tarafından öne sürüldü. İklim bilimciler o zamandan beri bu fikir üzerinde çalışıyorlar.
Kozmolog István Szapudi, şemsiyenin çok büyük olacağından ve uzaya fırlatılması neredeyse imkansız olacağından küçük parçalara bölüneceğini ve ağır olacağından uzaydaki bir asteroide bağlanacağını hayal ediyor.
Ancak Szapudi, bunun gerçek hayatta mümkün olup olmadığını göstermek için “bir mühendis ordusu” gerekeceğini söylüyor.
Ancak bazı bilim insanları böyle bir şeyin yağmur gibi hava olaylarını etkileyebileceğinden ve muhtemelen Dünya'nın ozon tabakasına zarar verebileceğinden endişe ediyor.