CHP Muğla Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Ahmet Aras: “Kiradan koruyacağız” – Son Dakika Yerel Yönetim Haberleri

Limak Holding ve İÇTAŞ'ın ortak projesi olan YK Enerji, Muğla'nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı'nı kapatma kararı almasına rağmen, işlettiği termik santrale kömür tedarik etmek amacıyla geçen yıl madencilik faaliyetlerine başladı. Ormanı korumak için iki yılı aşkın süredir nöbet tutan köylülerin yanında yer alan isimlerden biri de şu anda Bodrum Belediye Başkanı olan Ahmet Aras'tı. Yerel seçim gündemine ilişkin Cumhuriyet'e açıklama yapan Aras, son gelişmeleri Akbelen'e aktardı. “Ellerini vicdanlarına koymalılar” diyerek hükümete seslenen Aras, İkizköy halkının yaşadığı zorlukları örneklerle anlattı.

“BODRUM SUYU TEHLİKE ALTINDA”

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan kararla, İkizköylülerin konutlarının da bulunduğu bir alanın acilen kamulaştırılacağı duyuruldu. Karar bozuldu ancak bu, yerel seçimlerden sonra gündeme dönebileceği şeklinde yorumlandı.

Konuya ilişkin Aras, “Resmi Gazete'yi alışveriş kitabına dönüştürdüler” dedi ve şöyle devam etti:

“Yerel seçimlere ilişkin endişeler nedeniyle karar geri alındı. Gerçek samimiyet sınavını seçimlerden sonra verecekler. Maden ruhsatı zaten sürüyor, sadece acil kamulaştırma kararı engellendi. Afet veya acil durum gibi konularda kamu yararının fazla olması durumunda acil kamulaştırma kararı verilir. Ancak bu karar özel bir şirket tarafından işletilen termoelektrik santral için alındı. Seçimlerden sonra bu kararın bir daha alınmaması için elimden geleni yapacağım. Bodrum belediye başkanı olarak yıllardır bu faaliyetin içindeyim. Pek çok dava açtık ve takip ediyoruz. Hacettepe Üniversitesi'nin hazırladığı rapora göre o bölgenin coğrafyasına büyük bir müdahale yapılırsa, toprak ve ormanlar kaldırılırsa, alttaki kömür kaldırılırsa tüm su rejimi bozulacaktır. Bodrum'un suyunun yüzde 30'u bölgedeki kuyulardan geliyor. Zaten kuraklıkla mücadele ediyoruz. “Aslında bu bir yaşam mücadelesidir.”

'MUĞLA LOBİ' YOLUNDA!

Kâr oyunlarının sadece Akbelen'de değil Muğla genelinde de yaşandığını belirten Aras, şöyle konuştu: “Şu ana kadar sadece belediyemiz tarafından açılan 187'ye yakın dava var. Mesela Bodrum merkez Ortakent'te 1 milyon metrekarelik bir alanın özelleştirilmesini zorlu bir hukuk mücadelesiyle durdurduk. Bodrum denizcilerinin mücadelesine destek verdik ve Adalıyalı'daki otel projesini durdurduk. Hukuk yavaş işlediğinde harekete geçiliyor, dolayısıyla örgütlü mücadele gerekiyor. “Sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, çevre savunucuları ve siyasi partilerle güçlü bir Muğla lobisi oluşturacağım” dedi.

Belediye başkanı olarak vatandaşların mücadelesine kişisel destek vermeye önem verdiğini belirten Aras, şöyle konuştu: “Muğla'da 10 yılda 13 ileri biyolojik arıtma tesisi yapıldı. Benim zamanımda Bodrum'da 4 tane yapılmıştı. CHP'li belediyelerin hizmet vermediği algısını oluşturmaya çalışıyorlar. Pek çok yatırım yapıldı. Muğlalılar kendilerini çok iyi tanıdıkları için söylediklerine inanmıyorlar. Yangınlarda, salgında ve Akbelen'de vatandaşın yanında olmak için bu göreve geldik. 5 tane anaokulu yaptık ve bu anaokullarında KPSS'den iyi not alsa da mezun olup atanamayan, tanımadığı, hakları ihlal edilen öğretmenler çalışıyor. Çalışma merkezleri, yaşlı yaşam merkezleri ve kadın sığınma evleri inşa ettik. “Kıyılarda olduğu gibi Akbelen'de de iktidarın niyetinin ne olduğunu halk biliyor” dedi.

“TEDAVİ OLANAKLARI ARTACAK”

Muğla'nın su sorunuyla karşı karşıya olduğunu belirten Aras, şöyle konuştu: “Geçen yıl Bodrum'da 3 ay boyunca su krizi yaşandı. Büyükşehir belediyemiz iki barajın kuruması ve yeraltı sularının çekilmesi nedeniyle su temininde sıkıntı yaşadı. 200 bin nüfusumuz var ve bunun sonucunda yatırım payı alıyoruz. 1,5 milyon nüfusa yazın su sağlamaya çalışıyorsunuz. Acilen su kaynaklarını çeşitlendirmemiz gerekiyor. Bununla ilgili iki projem var. Birincisi denizi arındırmak. Bu tesis Turgut Reis'te olacak ve 100 bin kişiye yetecek suyu sağlayacağız. Bodrum Havalimanı'nın bulunduğu yer altı kaynağını arıtarak Bodrum'un su ihtiyacını karşılayacağız. Menteşe ve Milas gibi aynı sorunu yaşayan bölgelere odaklanacağız” dedi.

“DOĞANIN YERİ DURMALI”

Akbelen'de ağaç koruma mücadelesi sırasında tanıştığı İkizköylü bir vatandaşı örnek gösteren Aras, hükümete şu ifadelerle seslendi:

“Orada genç bir hemşerimiz var, iki kızı var, onları üniversiteye gönderiyor. Babasından miras kalan bir hektar arazi üzerinde bir evi, zeytin ağaçları, tavukları ve iki ineği var. Ürettiği süt, peynir, zeytin ve tereyağını Milas pazarında satıyor ve bu parayla çocuklarını okula gönderiyor. Şimdi ona diyorlar ki: “250 bin lirayı al ve defol buradan.” İnsan hayatının değeri 250 bin liradır. Bu kadını ölüme terk ediyorsun. Bu insanlar nerede büyümüş, bu yok oluşa nasıl izin verebilmişler? “Karar vericiler Akbelen’e gelsin, halkın neler yaşadığını görsün.”

Vahşi doğanın yağmalanmasına son verilmesi gerektiğini vurgulayan ve kendisi de çiftçi çocuğu olduğu için bu durumun kendisini üzdüğünü belirten Aras, şöyle konuştu: “Ormanı Orman Bakanlığı'ndan, çevreyi Çevre Bakanlığı'ndan ve çocuklarımızı korumalıyız. Milli Eğitim Bakanlığı. Kömürle uğraşmak yerine zeytinimizi satalım. İnsanları rahat bırakın, hepimiz öleceğiz ama o zeytin ağacı yaşayacak, yaşasın. Gözümüzün önünde yalan söylüyorlar. “Merkezi hükümet zaten Ellerinde yerel yönetimi ele geçirip hiçbir itiraza uğramadan sermayeye açmaya çalışıyorlar” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir